Eylül ayında Hollanda’da siyaset, göç, konut piyasası, ekonomi ve dış politika başlıklarında öne çıkan gelişmeler…

Özet – Eylül 2025’te Hollanda’da Neler Oldu?

29 Ekim’de yapılacak erken seçim öncesi siyaset, koalisyon ihtimalleri ve anketler üzerinden şekillendi.

VVD lideri Dilan Yeşilgöz, GroenLinks–PvdA ile koalisyonu reddetti, “Wilders’sız sağ koalisyon” hayalini dile getirdi.

CDA yükselişe geçti; lideri Bontenbal, halkın gözünde “favori başbakan adayı” konumuna geldi.

Sağ partiler kendi aralarında D66’sız bir sağ koalisyon arayışına girse de, sandalye matematiği buna izin vermiyor.

Göç başlığında: %30 ruling’e yeni kesinti tartışmaları, geçici işçi çalıştıran aracı firmalara yönelik daha sıkı denetim planları, sınır kontrolleri ve burka yasağının genişletilmesi gündemdeydi.

Uganda’dan gelen sığınmacıların geri gönderilmesi tartışması ve şiddetli göçmen karşıtı eylemler toplumsal tansiyonu yükseltti.

Eylül 2025 enflasyonu %3,3; ekonomi yılın ikinci çeyreği sonunda %0,2 büyüme gösterdi.

Konut piyasası, ikinci çeyrek sonunda %9,7 değer artışı ile tıkanıklığını sürdürürken, yeni konut üretimi son yılların en düşük seviyesinde kaldı.

Kadına yönelik şiddet ve güvenlik sorunları sonrası Amsterdam Belediyesi 6 milyon € ek güvenlik bütçesiaçıkladı.

Vatandaşlığın 10 yıla çıkarılması fikri halk yoklamasına açıldı.

Gazze konusunda Hollanda’nın tutumunu halkın üçte ikisi yetersiz ve silik bulurken,

Eurovision boykot çıkışları dikkat çekti.

1. Sİyaset: Erken Seçİm Öncesİ Koalİsyon

Erken Seçim Gündemi: 29 Ekim’e DoğruEylül ayında Hollanda siyasetinin ana başlığı, 29 Ekim erken seçimi oldu.

Siyasetin odağı artık:

“Yeni yasa üretmekten” çok, seçim sonrası koalisyon senaryoları üzerine kaymış durumda.

Gündem maddeleri:

Kim kiminle koalisyon yapar?

Kim, Wilders’siz bir sağ koalisyon istiyor?

Hangi parti oy kazanıyor, hangisi kaybediyor?

Anketler koalisyon ihtimallerini nasıl şekillendiriyor?

Dilan Yeşilgöz: “GroenLinks–PvdA ile Koalisyon İstemiyorum”

VVD lideri Dilan Yeşilgöz, Eylül ayında net bir çıkış yaptı:

“Seçim sonrası GroenLinks–PvdA ile koalisyon istemiyorum. Wilders’sız bir merkez sağ veya

sağ koalisyon istiyorum.”

Gerekçeleri:

Ülkenin daha sağcı politikalara ihtiyaç duyduğunu düşünmesi

Sol partilerle ciddi politika ve değer farkları bulunduğunu savunması

Ancak:

VVD, giderek daha sağa kaymakla,

“Uç sağcılaşmak” ve “Wilders’i taklit etmekle” eleştiriliyor.

Parti ciddi anlamda oy kaybediyor.

Yeşilgöz’ün stratejisi eleştiriliyor çünkü:

Kendi oyları düşerken,

Hem solcuları, hem de bazı potansiyel sağ ortakları “dışlama” yönünde açıklamalar

yapıyor.

Hayalindeki koalisyon, matematiksel olarak mümkün görünmüyor:

2. Göç, Göçmenlİk ve Güvenlİk: Eylül’ün En Sıcak Başlığı

Bu ay, siyasetteki asıl yüksek tansiyon göç ve göçmenlik başlığından geldi.

%30 Ruling İçin Yeni Kesinti Tartışması

Eylül’de yeniden gündeme gelen tartışma:

%30 ruling’in yeniden kısılması veya daha da parçalanması.

Hatırlatma:

Önce 30–20–10 kademeli sistemine geçilmek istendi (NSC önerisi).

Büyük şirketlerin baskısıyla bu plan terk edildi,

Yerine 5 yıl boyunca %27 uygulanması kararı alındı.

Bugün gelinen nokta:

%30 avantajını daha da kısmak isteyenler var,

Ancak hükümet ve partiler, büyük şirketleri karşılarına almaya çekiniyor.

Bu yüzden yorum şu yönde:

Radikal bir değişiklik veya %30’un tamamen kalkması yakın vadede gerçekçi görünmüyor.

Geçici İşçi Aracı Firmaları: 16.000 Şirket ve Sömürü Tartışması

Hollanda’da:

16.000’den fazla geçici işçi aracı firması olduğu, Bu firmaların çok azının ciddi biçimde denetlendiği ortaya kondu.

Bu aracı firmalar için daha sıkı denetim ve yeni düzenlemeler yolda.

Sınır Kontrolleri: 10 Ayda 223.000 Kontrol, 470 Giriş Reddedildi

Aralık ayından beri devam eden sınır kontrolleri kapsamında:

223.000’den fazla kontrol yapıldı,

470 kişinin ülkeye girişi reddedildi,

230 kişi tutuklandı.

Verim tartışmalı olsa da:

PVV ve benzeri çizgideki partiler,

Sınır kontrollerinin genişletilmesini savunuyor.

Çoğunluğun bu yönde olması nedeniyle, bu uygulamanın:

Önümüzdeki dönemde de devam etmesi bekleniyor.

Burka Yasağının Genişletilmesi

Hâlihazırda:

Tam yüzü örten kıyafetlerle (burka vb.) okul, hastane, sınav merkezleri gibi kurumlara girilebiliyor değil; kimlik tespiti gerekçesiyle.

Yeni tartışma:

Bu yasağın kamusal açık alanlara (park, sokak, toplu alanlar) genişletilmesi.

Toplumda iki temel görüş var:

1. Bireysel özgürlük vurgusu:

“Hollanda özgür bir ülkeyse, kara çarşaf giymek de özgürlük olmalı.”

2. Güvenlik ve kadın hakları vurgusu:

“Kişiyi tanınmaz hale getiren, güvenlik riskini artıran, çoğu zaman da kadınların özgürlüğünü kısıtlayan bir pratik.”

Yasa taslağının nasıl uygulanacağı, hangi cezanın verileceği ise hâlâ tartışma konusu.

Uganda’dan Gelen Mülteciler: Geri Gönderme Tartışması

Uganda: eşcinselliğe karşı çok sert ve baskıcı yasalarıyla bilinen bir ülke.

Yeni tartışma:

Uganda’dan gelen sığınmacıların, başvuruları reddedildiğinde Uganda’ya geri gönderilmesi konusunda yapılan anlaşmalar.

Göçmen Karşıtı Eylemler: Kuran Yakmalar, Tahribat ve Seçim Öncesi Zamanlama

Eylül ortasından itibaren görülen:

Göçmen karşıtı eylemler,

Yol kapatmalar,

Binalara zarar verilmesi,

Kuran yakma gibi provokatif eylemler,

Çevreye 88.000 €’yu aşan zarar iddiaları…

Bu eylemlerin zamanlaması dikkat çekici:

Seçime tam 1 ay kala,

12 Ekim civarında yeni protestolar planlanmış durumda.

Bu nedenle iki yorum öne çıkıyor:1. 2. “Kendileri için oy kazandıracağını sanan, aşırı öfkeli gruplar”

“Aslında sağın imajına zarar veren, kimin işine yaradığı tartışmalı organize provokasyonlar”

Çünkü:

Seçime günler kala “taşkınlık, vandalizm, kutsal kitap yakma” görüntüleri,

Göçmen karşıtlığına sempatiyi artırmaktan çok,

Aşırı sağın ne kadar uç ve uzlaşılmaz olduğunu gösteriyor.

3. Ekonomİ ve Konut Pİyasası: Stabİl

Büyüme, Yüksek Fiyatlar, Düşük Üretim

Enflasyon: Eylül 2025 – %3,3

Eylül 2025 enflasyonu: %3,3

Ağustos 2025: %2,8

Yıl boyunca enflasyon:

%2,5–4 bandında seyretti.

2025 için “çok yüksek” sayılabilecek bir enflasyon yaşanmadı;

Ancak AB ortalaması ve hedefi olan %2’nin üzerinde kalmaya devam ediyor.

Büyüme: İkinci Çeyrek Sonu – %0,2

Hollanda ekonomisi, 2025’in ikinci çeyreği sonunda:

Bir önceki yıla göre %0,2 büyüdü.

Beklenti %0,1’di, yani büyüme hafif de olsa beklentinin üstünde.

Genel tablo:

Ne kayda değer bir enflasyon patlaması, ne de büyük bir büyüme.

Ekonomi “hafif artı, hafif enflasyon” ile oldukça stabil.

Bütçe Günü (Prinsjesdag): 2026 Bütçesi Açıklandı

Eylül’ün en önemli ekonomik tarihi:

Prinsjesdag – Bütçe GünüBu günde:

2026 yılı için: hangi kalemden ne kadar vergi alınacağı, hangi alanlara ne kadar harcama yapılacağı, daha önceki vaatlerde ne tür değişiklikler olduğu

açıklandı.

Mevcut hükümet “devrilmiş hükümet” olduğundan, bütçe çok radikal olmasa da:

Vergi düzenlemeleri,

Bazı kesintiler,

Yeni küçük teşvikler içeriyor.

Bu konuyu ayrıca derinlemesine ele alan bir bütçe videosu da olduğunu hatırlatalım.

Konut Piyasası: %9,7 Değerlenme ve Rekor Düşük Yeni Konut Sayısı

İkinci çeyrek sonunda konut piyasası verileri:

Önceki yıla göre %9,7 fiyat artışı

Bu artış, neredeyse tüm belediyelerde hissediliyor.

Yeni konut üretimi:

2025’in ilk yarısında sadece 31.600 yeni ev tamamlandı.

Bu, 2018’den beri görülen en düşük üretim rakamı.

Yani:

Hükümet yıllardır “bu yıl rekor düzeyde ev yapacağız” dese de,

Pratikte konut üretimi,

o Hedeflerin gerisinde kalıyor,

o Fiyat artışını frenleyecek seviyeye gelemiyor.

4. Toplumsal Gündem: Kadınların Güvenlİğİ, Aİle İçİ Şİddet ve Vatandaşlık Tartışması Kadınların Güvenlİğİ İçİn 6 Mİlyon € Ek Bütçe

Son dönemde:

Özellikle kadın cinayetleri (örneğin Lisa vakası) Hollanda’da geniş yankı uyandırdı.

Amsterdam Belediyesi bu nedenle:

Kadınların güvenliğini artırmak için 6 milyon € ek yatırım açıklamış durumda.

Bu bütçe:

Riskli ortak alanların daha güvenli hale getirilmesi için kullanılacak:

o Otoparklar

o Benzin istasyonları

o Tren istasyonları

o Parklar, ormanlık alanlar

Daha iyi aydınlatma, denetim ve güvenlik önlemleri hedefleniyor.

Aile İçi Şiddette Daha Hızlı Müdahale İçin Pilot

Uygulamalar

Aile içi şiddet mağdurlarının:

Yardım istemekte zorlandığı,

Şiddeti yıllarca normalleştirebildiği biliniyor.

Bu nedenle pilot bir çalışmayla:

Aile içi şiddet şüphesi olan vakaların daha hızlı tespit edilmesi,

Yardım taleplerine daha hızlı cevap verilmesi,

Şiddet kaynaklı semptomların erken fark edilmesi hedefleniyor.

Amaç:

Şiddetin “kanıksanıp yıllarca sürmesine” engel olmak.

Vatandaşlığın 10 Yıla Çıkarılması Fikri

Hollanda’da vatandaşlığa geçiş süresinin:

Mevcut sistemden çıkarılıp 10 yıla uzatılması yönünde bir fikir,

İki aylık bir halk danışma sürecine açıldı.

Önemli notlar:

Bu henüz yasalaşmaya yakın bir noktada değil, Sadece nabız yoklama aşamasında.

Hollanda’daki yasa yapım sürecinin yavaşlığı düşünülürse:

Kısa vadede (önümüzdeki 3–6 ayda) böyle bir değişiklik beklemek gerçekçi değil,

Ancak uzun vadede “gündemde tutulabilecek” bir konu.

5. Gazze ve Dış Politika: Halkın %66’sı

Hollanda’nın Tutumundan Memnun Değil

Gazze’ye Dair Hollanda’nın Tutumu: “Çok Zayıf ve Silik”

Eleştirisi

Anketlere göre:

Hollandalıların yaklaşık üçte ikisi,

Hollanda’nın İsrail–Filistin (Gazze) konusundaki tutumunu yetersiz buluyor.

Eleştirilerin odağı:

Hollanda’nın ABD’ye paralel,

“Barış istiyoruz, bir gün Filistin’i tanıyabiliriz ama bugün değil” tarzı muğlak açıklamaları.

Örneğin:

“Filistin Devleti’ni şu an tanımaya hazır değiliz ama günün birinde tanıyacağız.”

Bu tür cümleler, birçok kişi için:

Gerçek bir dış politika duruşu değil,

“Hiçbir şey söylemeden konuşuyormuş gibi yapmak” olarak algılanıyor.

Önceki dışişleri bakanı Hoekstra’nın da istediğini yaptıramayıp istifa etmiş olması,

dış politikadaki çekingen ve parçalı tavrı daha görünür kılmıştı.

Eurovision Boykotları: Hollanda ve Diğer Ülkelerden “İsrail Olursa Yokuz” Çıkışı

Daha net pozisyon alan aktörler de var: Hollanda’da yıllardır Eurovision organizasyonlarından sorumlu kurum AVROTROS,

o İsrail yarışmaya katılırsa Hollanda’nın katılmayacağını açıkladı.

Benzer açıklamalar:  Slovenya,  İspanya, İzlanda, İrlanda gibi ülkelerden de geldi.

Hollanda hükümeti bu kararı:

“Bu kurumun kendi kararı, saygı duyuyoruz.” şeklinde yorumladı.

Bu tablo şunu gösteriyor:

Resmî dış politika çok temkinli ve geçirgen ilerlerken,

Kültürel ve toplumsal aktörler (yayıncılar, sanat dünyası) daha net ve ilkeli pozisyonlar alabiliyor.

Sonuç: Eylül 2025, Hollanda’nın Seçim

Öncesi Kırılma Aylarından Biri Oldu

Siyasette: Erken seçim öncesi koalisyon matematiği ve anketler, tüm tartışmaların merkezine oturdu.

Göç ve göçmenlikte: %30 ruling, aracı firmalar, sınır kontrolleri, burka yasağı ve Uganda tartışmaları, göç politikasının ne kadar sertleştiğini gösterdi.

Ekonomide: Enflasyon ve büyüme görece stabil, konut piyasası ise fiyat artışı + düşük üretim sarmalında sıkışmış durumda.

Toplumsal alanda: Kadın güvenliği, aile içi şiddet ve evsizlik gibi konular, refah devleti imajının gölgede kalan yüzünü ortaya koyuyor.

Dış politikada: Halk, Gazze konusunda Hollanda’nın çok daha net ve tutarlı bir çizgi izlemesini bekliyor.

Eylül 2025 biterken, ülke 29 Ekim seçimlerine doğru ilerlerken, tüm bu başlıklar oy tercihlerini ve koalisyon pazarlıklarını doğrudan etkileyecek gündem maddeleri olarak öne çıkıyor.